MATCHA’YLA TANIŞTINIZ MI?

Hazır (instant) ürünleri çok kullanır mısınız? Yiyeceklerden değil içeceklerden bahsediyorum bu sefer. Hani toz formuyla karşınıza çıkarlar. Bütün ihtiyacınız sıcak sudur. Eklersiniz ve işte içeceğiniz hazırdır. Son dönemlerde çok yaygınlaştı bu tarz ürünler.. Çünkü hayat hızlı olduğu kadar içeceklerimizde hızlı olmak zorunda. Aynı tadı yakaladıktan sonra insanların da işine geliyor bu pratiklikler. Yaşım çok büyük olmasa da hatırlarım; eskiden Türkiye’de böyle şeylerin üretimi olmadığı zamanlar, bir akraba aracılığıyla yurt dışından gelirdi ürünler. Hemen denenir ve test edilirdi küçükler tarafından. Ve hatta şaşılırdı tadının gerçeğinkine yakın olması. Tabi o zamanlar tozun içeriği umurumuzda değildi. Ama şimdi umurumuzda. Ne aroma vericiler ya da ne koruyucular kullanılıyor yapımında. Neyse konuyu çok uzatmayayım da konuğuma geleyim artık. Evet bildiğiniz gibi gün geçmiyor ki Japonların bir çayı daha çıkmasın ortaya. Bugünkü konuğum Matcha. Kendisi toz bir çay. Süzme, demleme derdi filan yok.  İnsanlar gibi çeşit çeşit Matcha. Hatta lattesi bile var.  Girişi çok uzatmayayım da şu yabancı konuğumu tanıştırayım sizlerle.

Matcha, günümüze kadar gelmiş en eski Japon kültürlerinden biridir. Japonya’nın en kaliteli toz çayıdır. Çünkü en kaliteli ve taze yeşil çay yapraklarının toz haline getirilmesi ile oluşmuştur. Yalnız yeşil çayın da Gyokuro cinsi olması lazım ki Matcha olsun. Fazlalıkların ayrıldığı bir dizi işlemden sonra ilk toplanan ürünün sadece %10’u kalır ki buna “Tencha” denir.  Tencha’nın uzun sürede el değirmenleri ile toz haline getirilmesi ile “Matcha” oluşur. Uzun ve ciddi bir emek gerektiriyor yani Matcha. Çay yazımda yeşil çay ile ilgili bahsettiğim her şey Matcha için de geçerli. Yalnız biraz fazlası. Çünkü toz halinde de olsa yeşil çayın yapraklarını da tüketiyorsunuz. Hem de özel bir cinsinin. Antioksidan ve EGCG(epi-gallo-kateşin-3-gallat) yönünden oldukça zengindir. Ayrıca l-theanine adlı bir madde daha içerir. Bu madde vücudumuzda dopamin ve serotonin üretimini arttırır. Yine aynı madde sayesinde kafein daha yavaş emiliyor. Bu da kafeinin az olan olumlu etkilerinin daha uzun süre sürmesini sağlıyor. Hem detoks etkisi yapıyor hem de A, B, C vitaminleri ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor.



Bunları anlattığımıza göre biraz da hazırlanışından bahsedelim. Tozun üstüne az biraz sıcak su ekleyip tıraş köpüğünü sürmek için kullandığımız fırçaya çok benzer bir fırçayla tozu suda çözmemiz gerek önce. Sonra suyu tam olarak ekleyebiliriz. Hani çeşitleri var demiştim ya, hah geldik oraya. Yumuşak bir geçiş yapmak istiyorsanız Morning Matcha günlük kullanıma en uygunudur. Eğer seremonik bir çay yapmak istiyorsanız Kama Matcha’yı önerelim. Çünkü ışık ile teması kesilmiştir ve metal kutuları ilk açan siz olursunuz. Yok ben Matcha’yı tatlı, kurabiye veya sütlü, kremalı soğuk içeceklerde kullanacam diyorsanız yoğunluğu azaltılmış Gotcha Matcha sizin için var. Binbir emekle oluşturulan Matcha genelde 30-50 gramlık paketler halinde satılıyor. Kilo hesabı yapacak olursak kilosu yaklaşık 650 €’ya denk gelir. Bu da epey yüksek ama ithal işte.