İnsan hayatında bazı istenmeyen değişiklikler olabiliyor. İşte hastalıklar, engeller, rahatsızlıklar gibi istenmeyen durumlar. Hani daha önce demiştim ya insan, vücuduna bağımlı aciz bir canlıdır diye, bunların temelinde de o var. Bugün spesifik bir diyet üzerinden değil de bir durum ve diyetin semptomlara etkisi üzerinden konuşacağız. Yalnız bu durum oluştuğu cins nedeniyle biraz feminen. Ama biraz, çünkü bilginin ve bilimin cinsiyeti olmaz. Bugün konuşacağımız konu menopoz. Vücudunuzda ne gibi değişiklikler oluyor, hangi besinleri tüketmek semptomlarınızı hafifletmeye yardımcı olur, ya da ne gibi semptomları vardır… gibi soruların cevapları için lütfen okumaya devam edin.
Menopoz, kadın yaşamında doğal bir süreçtir ve başlangıç zamanına siz karar veremezsiniz maalesef. Menstrüasyonsuz geçen 12 aydan sonra menopoz tanısı konulabilir. Genelde 40 ile 50 yaşları arasında gerçekleşir. Kendine özgü birkaç belirtisinden en yaygın olanı ani ateş hissidir. Ayrıca menopoz karın ağrılarına, sürekli duygu değişimlerine ve uyku problemlerine neden olabilmektedir. Ama bu dönemde aslında beslenmenizle en çok bağlantılı olan konu metabolizma hızınızın düşmesidir. Buna bağlı olarak kilo alımı görülebilir. Tabi belirtiler kişilere özgüdür, yani herkes yaşayacak diye bir şey yok ama bunlar en sık karşılaşılanlar. Menopoz döneminin yaklaştığına dair beklenilen ve en kesin bulgu menstrual döngüde düzensizliktir. Yani bir ya da birkaç ay menstrüasyon döngüsünden çıkıp birden döngünün içinde bulabilirsiniz kendinizi. Menopozda östrojen hormonunuz azalmaya başlar ve bu durum sizin kolesterol seviyenize ve karbonhidratları nasıl sindirdiğinize etki edebilir. Östrojen seviyesinin azalması doğal olarak progesteron seviyesinin de düzensizleşmesine yol açar. Hormonlardaki bu düzensizlik kemik yoğunluklarını da etkileyebilir. Diyetinizin burada çok önemi vardır çünkü hormon düzensizliklerini beslenmenizle telafi edebilirsiniz. Mesela süt ve süt ürünlerini daha fazla tüketerek kemik yoğunluğunuzu iyileştirebilirsiniz. Diyetinizde daha çok doğal karbonhidratlara yer vererek kalp rahatsızlıkları veya obezite gibi kronik rahatsızlıkların riskini azaltabilirsiniz. 17.000 menopoz dönemindeki kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, sebze ve meyve tüketiminin ateş basma hissini %19 azalttığı gösterilmiştir. Fitoöstrojen, östrojenin daha etkisiz olsa da onun gibi etki eder. Fitoöstrojen doğal olarak soya, nohut, yer fıstığı, çay ve üzüm gibi besinlerde bulunur.
Bunlara ek olarak uzak durmanız gereken yiyecekler; şekerli ve işlenmiş karbonhidrat içeren besinler, alkol, kafein, yüksek tuzlu yiyecekler ve acılı-baharatlı yiyecekler olarak sayılabilir.
İnsan hayatında bazı istenmeyen değişiklikler olabiliyor. İşte hastalıklar, engeller, rahatsızlıklar gibi istenmeyen durumlar. Hani daha önce demiştim ya insan, vücuduna bağımlı aciz bir canlıdır diye, bunların temelinde de o var. Bugün spesifik bir diyet üzerinden değil de bir durum ve diyetin semptomlara etkisi üzerinden konuşacağız. Yalnız bu durum oluştuğu cins nedeniyle biraz feminen. Ama biraz, çünkü bilginin ve bilimin cinsiyeti olmaz. Bugün konuşacağımız konu menopoz. Vücudunuzda ne gibi değişiklikler oluyor, hangi besinleri tüketmek semptomlarınızı hafifletmeye yardımcı olur, ya da ne gibi semptomları vardır… gibi soruların cevapları için lütfen okumaya devam edin.
Menopoz, kadın yaşamında doğal bir süreçtir ve başlangıç zamanına siz karar veremezsiniz maalesef. Menstrüasyonsuz geçen 12 aydan sonra menopoz tanısı konulabilir. Genelde 40 ile 50 yaşları arasında gerçekleşir. Kendine özgü birkaç belirtisinden en yaygın olanı ani ateş hissidir. Ayrıca menopoz karın ağrılarına, sürekli duygu değişimlerine ve uyku problemlerine neden olabilmektedir. Ama bu dönemde aslında beslenmenizle en çok bağlantılı olan konu metabolizma hızınızın düşmesidir. Buna bağlı olarak kilo alımı görülebilir. Tabi belirtiler kişilere özgüdür, yani herkes yaşayacak diye bir şey yok ama bunlar en sık karşılaşılanlar. Menopoz döneminin yaklaştığına dair beklenilen ve en kesin bulgu menstrual döngüde düzensizliktir. Yani bir ya da birkaç ay menstrüasyon döngüsünden çıkıp birden döngünün içinde bulabilirsiniz kendinizi. Menopozda östrojen hormonunuz azalmaya başlar ve bu durum sizin kolesterol seviyenize ve karbonhidratları nasıl sindirdiğinize etki edebilir. Östrojen seviyesinin azalması doğal olarak progesteron seviyesinin de düzensizleşmesine yol açar. Hormonlardaki bu düzensizlik kemik yoğunluklarını da etkileyebilir. Diyetinizin burada çok önemi vardır çünkü hormon düzensizliklerini beslenmenizle telafi edebilirsiniz. Mesela süt ve süt ürünlerini daha fazla tüketerek kemik yoğunluğunuzu iyileştirebilirsiniz. Diyetinizde daha çok doğal karbonhidratlara yer vererek kalp rahatsızlıkları veya obezite gibi kronik rahatsızlıkların riskini azaltabilirsiniz. 17.000 menopoz dönemindeki kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, sebze ve meyve tüketiminin ateş basma hissini %19 azalttığı gösterilmiştir. Fitoöstrojen, östrojenin daha etkisiz olsa da onun gibi etki eder. Fitoöstrojen doğal olarak soya, nohut, yer fıstığı, çay ve üzüm gibi besinlerde bulunur.
Bunlara ek olarak uzak durmanız gereken yiyecekler; şekerli ve işlenmiş karbonhidrat içeren besinler, alkol, kafein, yüksek tuzlu yiyecekler ve acılı-baharatlı yiyecekler olarak sayılabilir.
İnsan hayatında bazı istenmeyen değişiklikler olabiliyor. İşte hastalıklar, engeller, rahatsızlıklar gibi istenmeyen durumlar. Hani daha önce demiştim ya insan, vücuduna bağımlı aciz bir canlıdır diye, bunların temelinde de o var. Bugün spesifik bir diyet üzerinden değil de bir durum ve diyetin semptomlara etkisi üzerinden konuşacağız. Yalnız bu durum oluştuğu cins nedeniyle biraz feminen. Ama biraz, çünkü bilginin ve bilimin cinsiyeti olmaz. Bugün konuşacağımız konu menopoz. Vücudunuzda ne gibi değişiklikler oluyor, hangi besinleri tüketmek semptomlarınızı hafifletmeye yardımcı olur, ya da ne gibi semptomları vardır… gibi soruların cevapları için lütfen okumaya devam edin.