Toplum olmanın gereklerindendir gelenekler. Tabi zamanla çoğu şey değişiyor ve gelenekler içinde bulunduğunuz zamanda da mantıklıysa gerçekleştirilmeli. Yani her gelenek sonsuza kadar devam ettirilecek diye bir şey yok. Neyse, konumuza geleneklerden giriş yapmak istedim; çünkü şu zamanlar devam ettirilen bir geleneğin uygulanış zamanları. Hangi gelenek mi o? Yine yemekle ilgili tabi. Aşure. Geleneksel bir yeme seremonisi daha. Böylece yediğimiz tatlı çok şekerli bile olsa daha az vicdan azabı duyuyoruz. Ama konumuz aşure de değil, aşurenin içindekiler. En yaygın olmazsa olmaz olarak kabul edilen fasulye. Hah, işte konumuz o. Yani onunda tazesi, yeşili. Bakalım bu çok yönlü sebze neymiş.
Yeşil fasulye, en çok bilinen fasulye ailesi olan Phaseolus ailesinin bir üyesidir. Dünya çapında da diyetlerin önemli bir parçasıdır. Farklı renklerde, ki buna mor da dahil, farklı biçimlerde ve tatlarda yaklaşık 150 türü olduğu biliniyor yeşil fasulyenin. Bu açıdan sırf yeşil fasulye bile demek bir topluluk adı gibi oluyor. Tabi bu kadar türünün olmasında değişik iklimlerde ve Dünya’nın her yerinde yetişebilmesinin önemli bir etkisi var. USDA’nın Ulusal Besin Veritabanı’na göre yaklaşık 150 gram taze fasulye sadece 28 kalori. Bunun yanında kalori içermeyen bol miktarda mineral ve birkaç da vitamin vardır. Bu mineraller; kalsiyum, potasyum, demir, fosfor ve magnezyumdur. Vitaminler ise; C, K, A ve B9 vitaminleridir. İçerdiği C vitamini ile bağışıklığımızı desteklerken A vitamini ile göz sağlığımızı korur. Kalsiyumundan potasyumuna, demirinden K vitaminine yeşil fasulye çok yönlü bir sebzedir. Yeşil fasulye lif açısından da zengindir. Yani sindirim sistemini de düzenler. Ve bunca içeriğe göre kalorisi çok düşüktür. Bu da onu dünya çapında iyi bir diyet besin yapıyor.
Kan sulandırıcı ilaçlar kullanan insanlar K vitamininden dolayı yeşil fasulye tüketimini aniden arttırmamalıdır. Genel olarak fasulyelerde lektin diye bir protein bulunur. Bu protein çok tüketildiği zaman sindirim sorunlarına yol açabilir. Ama fasulyenin pişirilmesi lektin oranını azaltmaktadır.
Toplum olmanın gereklerindendir gelenekler. Tabi zamanla çoğu şey değişiyor ve gelenekler içinde bulunduğunuz zamanda da mantıklıysa gerçekleştirilmeli. Yani her gelenek sonsuza kadar devam ettirilecek diye bir şey yok. Neyse, konumuza geleneklerden giriş yapmak istedim; çünkü şu zamanlar devam ettirilen bir geleneğin uygulanış zamanları. Hangi gelenek mi o? Yine yemekle ilgili tabi. Aşure. Geleneksel bir yeme seremonisi daha. Böylece yediğimiz tatlı çok şekerli bile olsa daha az vicdan azabı duyuyoruz. Ama konumuz aşure de değil, aşurenin içindekiler. En yaygın olmazsa olmaz olarak kabul edilen fasulye. Hah, işte konumuz o. Yani onunda tazesi, yeşili. Bakalım bu çok yönlü sebze neymiş.
Yeşil fasulye, en çok bilinen fasulye ailesi olan Phaseolus ailesinin bir üyesidir. Dünya çapında da diyetlerin önemli bir parçasıdır. Farklı renklerde, ki buna mor da dahil, farklı biçimlerde ve tatlarda yaklaşık 150 türü olduğu biliniyor yeşil fasulyenin. Bu açıdan sırf yeşil fasulye bile demek bir topluluk adı gibi oluyor. Tabi bu kadar türünün olmasında değişik iklimlerde ve Dünya’nın her yerinde yetişebilmesinin önemli bir etkisi var. USDA’nın Ulusal Besin Veritabanı’na göre yaklaşık 150 gram taze fasulye sadece 28 kalori. Bunun yanında kalori içermeyen bol miktarda mineral ve birkaç da vitamin vardır. Bu mineraller; kalsiyum, potasyum, demir, fosfor ve magnezyumdur. Vitaminler ise; C, K, A ve B9 vitaminleridir. İçerdiği C vitamini ile bağışıklığımızı desteklerken A vitamini ile göz sağlığımızı korur. Kalsiyumundan potasyumuna, demirinden K vitaminine yeşil fasulye çok yönlü bir sebzedir. Yeşil fasulye lif açısından da zengindir. Yani sindirim sistemini de düzenler. Ve bunca içeriğe göre kalorisi çok düşüktür. Bu da onu dünya çapında iyi bir diyet besin yapıyor.
Kan sulandırıcı ilaçlar kullanan insanlar K vitamininden dolayı yeşil fasulye tüketimini aniden arttırmamalıdır. Genel olarak fasulyelerde lektin diye bir protein bulunur. Bu protein çok tüketildiği zaman sindirim sorunlarına yol açabilir. Ama fasulyenin pişirilmesi lektin oranını azaltmaktadır.
Toplum olmanın gereklerindendir gelenekler. Tabi zamanla çoğu şey değişiyor ve gelenekler içinde bulunduğunuz zamanda da mantıklıysa gerçekleştirilmeli. Yani her gelenek sonsuza kadar devam ettirilecek diye bir şey yok. Neyse, konumuza geleneklerden giriş yapmak istedim; çünkü şu zamanlar devam ettirilen bir geleneğin uygulanış zamanları. Hangi gelenek mi o? Yine yemekle ilgili tabi. Aşure. Geleneksel bir yeme seremonisi daha. Böylece yediğimiz tatlı çok şekerli bile olsa daha az vicdan azabı duyuyoruz. Ama konumuz aşure de değil, aşurenin içindekiler. En yaygın olmazsa olmaz olarak kabul edilen fasulye. Hah, işte konumuz o. Yani onunda tazesi, yeşili. Bakalım bu çok yönlü sebze neymiş.
Yeşil fasulye, en çok bilinen fasulye ailesi olan Phaseolus ailesinin bir üyesidir. Dünya çapında da diyetlerin önemli bir parçasıdır. Farklı renklerde, ki buna mor da dahil, farklı biçimlerde ve tatlarda yaklaşık 150 türü olduğu biliniyor yeşil fasulyenin. Bu açıdan sırf yeşil fasulye bile demek bir topluluk adı gibi oluyor. Tabi bu kadar türünün olmasında değişik iklimlerde ve Dünya’nın her yerinde yetişebilmesinin önemli bir etkisi var. USDA’nın Ulusal Besin Veritabanı’na göre yaklaşık 150 gram taze fasulye sadece 28 kalori. Bunun yanında kalori içermeyen bol miktarda mineral ve birkaç da vitamin vardır. Bu mineraller; kalsiyum, potasyum, demir, fosfor ve magnezyumdur. Vitaminler ise; C, K, A ve B9 vitaminleridir. İçerdiği C vitamini ile bağışıklığımızı desteklerken A vitamini ile göz sağlığımızı korur. Kalsiyumundan potasyumuna, demirinden K vitaminine yeşil fasulye çok yönlü bir sebzedir. Yeşil fasulye lif açısından da zengindir. Yani sindirim sistemini de düzenler. Ve bunca içeriğe göre kalorisi çok düşüktür. Bu da onu dünya çapında iyi bir diyet besin yapıyor.
Kan sulandırıcı ilaçlar kullanan insanlar K vitamininden dolayı yeşil fasulye tüketimini aniden arttırmamalıdır. Genel olarak fasulyelerde lektin diye bir protein bulunur. Bu protein çok tüketildiği zaman sindirim sorunlarına yol açabilir. Ama fasulyenin pişirilmesi lektin oranını azaltmaktadır.