DOĞALLIKLA: MADEN SUYU

Vücudumuzun en önemli bileşeni nedir sizce? Yapı taşımız protein mi? Yoksa enerji sağlıyor diye karbonhidratlar mı dersiniz? Siz ne diyecek olursanız olun asla değişmeyen bir şey var. Söyleyeceğiz öge metabolize edildikten sonra vücut için kullanılabilir hale gelecektir. Peki nasıl metabolize olur? Tabii ki enzimlerle değil mi. Başka? İşte katalizörlerle, kimyasal reaksiyonlarla filan. Canlı olan her şeyin temeli olan çok önemli bir şey vardır. Su. İnsan vücudu enzim aktiviteleri ile işliyor. Enzim aktiviteleri de su ile. Ortamda %15’ten az su bulunuyorsa enzim aktivite gösteremez. Her halükarda suya bağımlıyız anlayacağınız. Su ile ilgili uyarı niteliğindeki yazıma da şuradan ulaşabilirsiniz. O yazımda su ihtiyacımızı karşılamanın başka yolları olduğundan da söz etmiştim. Mesela mevsimine uygun meyve, doğal yapılmış bir limonata ve ya maden suyu. Siz sodanızı nasıl seversiniz? Limonlu, elmalı, karpuzlu… Belki de siz sade seversiniz. Maden suyu ile sodayı hala aynı şey sanıyorsanız sizi düzeltmek isterim. Ama şimdi değil. Burası sadece giriş daha. Biraz ilerde.

Önce maden suyunun tanımını yapalım. Maden suyu, yer kabuğunun uygun derinliğinde ve jeolojik

koşullarında, en az 60 yıla yayılan bir yeraltı geçmişi bulunan, bu geçmiş esnasında bazı doğal minerallere ev sahipliği yapan, doğal yollarla veya teknik usul ile yeryüzüne çıkarılmış doğal mineralli sudur. Şimdi farkı söylemenin tam sırası. Soda ise içilebilir nitelikte olan suya karbondioksit ve izin verilen minerallerin ve aromaların yapay olarak eklenmesi ile oluşturulan bir içecektir. Yani olay çok basit. Biri doğal öteki yapay. Eğer isterseniz kendi sodanızı da kendiniz yapabilmeniz için makineler yapılmış günümüzde. Ben de yine Almanya’da karşılaştım ilk kez. Şimdi ülkemizde de rahatlıkla bulunabilir tabi. Bir karbondioksit tüpü gerekiyor çalıştırmak için. Düğmesine bastıktan sonra da karbondioksidi hızla suya veriyor ve basınçla gazı suda çözüyor. İşte sodanız hazır oldu. Hani girişte sormuştum ya sodanızı nasıl seversiniz diye. Şimdi de o konuya gelelim. Sodalar yapay olduğu için her türlü aroma katılabiliyor. Tabi aromalar da yapay yani kimyasal. Bu kimyasallar çok tüketildiği takdirde mide sorunlarına yol açabilir. Zaten doğalı varken kimyasal olanı tüketmemek gerekir. Maden suyunun içimi size zor geliyorsa bir dilim limonla rahatlatabilirsiniz.

Maden suyunun mineral içeriğinin zengin olduğunu söylemiştim. Minerallerin yanında bir sürü de elektrolit vardır. Bunlar da çok önemlidir. Ter ile vücudumuzdan bir sürü elektrolit kaybederiz ve bunlar bize baş ağrısı, tansiyon düşmesi, yorgunluk, halsizlik olarak dönebilir. Maden suyu bunları karşılamaya yardımcı olur. Sodyum-potasyum dengesini korur. İçerdiği magnezyum ile de kas kramplarını azaltır. Mideyi ve sindirimi rahatlatmakla kalmayıp içerdiği minerallerle kemiklerden dişlere, idrar yollarından böbrek sağlığına kadar bir çok faydası vardır. Özellikle gelişme çağındaki çocukların kemik gelişimi için yararlıdır. Sıvı tüketmek için iyi bir yol bence maden suyu. Sizce? Günde 1-2 şişe de idealdir. Tabi 1-2 litre su tüketimine ek olarak.