Goji berry, yaban mersini, propolis… Yetiştikleri yerler ve elde edilişleri bu denli farklı olan besinleri bir grup altında toplayan çok önemli bir özellik var. Antioksidan içeriği. Gerek oksidatif stresi azaltıp hücrelerin düzgün çalışmasını sağlayarak gerek de serbest radikal oluşumunu azaltarak bize çok büyük faydaları olan maddelerin genel adı. Bugüne kadar antioksidan içeren birçok besini konuk ettim sayfamda. Ama antioksidan içeren ve daha konuk etmediğim bir sürü besin var. Bugün o nlardan biri konuğum oldu. Özellikle Türkiye’de antioksidan deyince ilk akla gelenlerden kendisi. Öyle ki konuk olduğu bulmaca çocuklara ilk sorulanlardan. Orada sadece isim olarak tabi, burada içeriğiyle…
Neydi o bulmaca? Çarşıdan aldım bir tane… Yani konuğumuz nar. Egzotik bir aileye üye kendisi. Egzotik değince her ne kadar akla tropikal iklim filan gelse de aslen Ortadoğu’lu bir meyve nar. Spesifik olarak Afganistan, İran ve Hindistan’ın kuzeyi. “Berry” olarak kategorize edilen bu meyvenin birçok faydası vardır. Antioksidan içeriği en bilinenidir. Nardaki antioksidan punicalagindir ve narın hem kabuğunda hem de suyunda bulunur. Punicalaginin gücünden dolayı nar suyu kırmızı şaraptan ve yeşil çaydan üç kat daha fazla antioksidan aktivitesine sahiptir. Ayrıca narın çekirdekleri punikik asit adında önemli bir yağ asidi içerir. Bu, konjuge linoleik asidin bir türüdür ve esansiyeldir. Punikik asidin yanı sıra lif, C ile B9 ve K vitaminleri ve potasyum içeriği narın çekirdeklerini yemek için iyi bir sebeptir. Bütün bu içeriklerinden dolayı nar, başta meme, prostat ve kolon olmak üzere çoğu kanserle ve inflamasyonla savaşır. Bu inflamasyonlara artritler ve bakteri enfeksiyonları da dahildir. Ayrıca narın kan basıncını düşürücü etkisi de vardır. Bir çalışmada hipertansiyon problemi olan insanlara günde 150 ml olacak şekilde iki hafta nar suyu verilmiş. İki hafta sonunda ise insanların kan basınçlarında anlamlı azalmalar saptanmış. Son olarak ise bir çalışmada 28 yaşlı insana günde 237 ml nar suyu tükettirilmiş ve sonunda insanların hafızalarının anlamlı şekilde geliştiği saptanmış. Yani nar suyu hafıza problemleri için iyi bir alternatiftir.
Nar tüketmenin herhangi bir yan etkisi yoktur. Sadece nar çekirdekleri iyi içeriklerinin yanında biraz da şeker içermektedir. Bu yüzden aşırı tüketilmemelidir. Yağından faydalanmak ama nar çekirdeğini tüketmemek için nar çekirdeği yağı ayrıca satılmaktadır. Doğal olduğuna güvenilirse tüketilebilir.
Goji berry, yaban mersini, propolis… Yetiştikleri yerler ve elde edilişleri bu denli farklı olan besinleri bir grup altında toplayan çok önemli bir özellik var. Antioksidan içeriği. Gerek oksidatif stresi azaltıp hücrelerin düzgün çalışmasını sağlayarak gerek de serbest radikal oluşumunu azaltarak bize çok büyük faydaları olan maddelerin genel adı. Bugüne kadar antioksidan içeren birçok besini konuk ettim sayfamda. Ama antioksidan içeren ve daha konuk etmediğim bir sürü besin var. Bugün o nlardan biri konuğum oldu. Özellikle Türkiye’de antioksidan deyince ilk akla gelenlerden kendisi. Öyle ki konuk olduğu bulmaca çocuklara ilk sorulanlardan. Orada sadece isim olarak tabi, burada içeriğiyle…
Neydi o bulmaca? Çarşıdan aldım bir tane… Yani konuğumuz nar. Egzotik bir aileye üye kendisi. Egzotik değince her ne kadar akla tropikal iklim filan gelse de aslen Ortadoğu’lu bir meyve nar. Spesifik olarak Afganistan, İran ve Hindistan’ın kuzeyi. “Berry” olarak kategorize edilen bu meyvenin birçok faydası vardır. Antioksidan içeriği en bilinenidir. Nardaki antioksidan punicalagindir ve narın hem kabuğunda hem de suyunda bulunur. Punicalaginin gücünden dolayı nar suyu kırmızı şaraptan ve yeşil çaydan üç kat daha fazla antioksidan aktivitesine sahiptir. Ayrıca narın çekirdekleri punikik asit adında önemli bir yağ asidi içerir. Bu, konjuge linoleik asidin bir türüdür ve esansiyeldir. Punikik asidin yanı sıra lif, C ile B9 ve K vitaminleri ve potasyum içeriği narın çekirdeklerini yemek için iyi bir sebeptir. Bütün bu içeriklerinden dolayı nar, başta meme, prostat ve kolon olmak üzere çoğu kanserle ve inflamasyonla savaşır. Bu inflamasyonlara artritler ve bakteri enfeksiyonları da dahildir. Ayrıca narın kan basıncını düşürücü etkisi de vardır. Bir çalışmada hipertansiyon problemi olan insanlara günde 150 ml olacak şekilde iki hafta nar suyu verilmiş. İki hafta sonunda ise insanların kan basınçlarında anlamlı azalmalar saptanmış. Son olarak ise bir çalışmada 28 yaşlı insana günde 237 ml nar suyu tükettirilmiş ve sonunda insanların hafızalarının anlamlı şekilde geliştiği saptanmış. Yani nar suyu hafıza problemleri için iyi bir alternatiftir.
Nar tüketmenin herhangi bir yan etkisi yoktur. Sadece nar çekirdekleri iyi içeriklerinin yanında biraz da şeker içermektedir. Bu yüzden aşırı tüketilmemelidir. Yağından faydalanmak ama nar çekirdeğini tüketmemek için nar çekirdeği yağı ayrıca satılmaktadır. Doğal olduğuna güvenilirse tüketilebilir.
Goji berry, yaban mersini, propolis… Yetiştikleri yerler ve elde edilişleri bu denli farklı olan besinleri bir grup altında toplayan çok önemli bir özellik var. Antioksidan içeriği. Gerek oksidatif stresi azaltıp hücrelerin düzgün çalışmasını sağlayarak gerek de serbest radikal oluşumunu azaltarak bize çok büyük faydaları olan maddelerin genel adı. Bugüne kadar antioksidan içeren birçok besini konuk ettim sayfamda. Ama antioksidan içeren ve daha konuk etmediğim bir sürü besin var. Bugün o nlardan biri konuğum oldu. Özellikle Türkiye’de antioksidan deyince ilk akla gelenlerden kendisi. Öyle ki konuk olduğu bulmaca çocuklara ilk sorulanlardan. Orada sadece isim olarak tabi, burada içeriğiyle…
Neydi o bulmaca? Çarşıdan aldım bir tane… Yani konuğumuz nar. Egzotik bir aileye üye kendisi. Egzotik değince her ne kadar akla tropikal iklim filan gelse de aslen Ortadoğu’lu bir meyve nar. Spesifik olarak Afganistan, İran ve Hindistan’ın kuzeyi. “Berry” olarak kategorize edilen bu meyvenin birçok faydası vardır. Antioksidan içeriği en bilinenidir. Nardaki antioksidan punicalagindir ve narın hem kabuğunda hem de suyunda bulunur. Punicalaginin gücünden dolayı nar suyu kırmızı şaraptan ve yeşil çaydan üç kat daha fazla antioksidan aktivitesine sahiptir. Ayrıca narın çekirdekleri punikik asit adında önemli bir yağ asidi içerir. Bu, konjuge linoleik asidin bir türüdür ve esansiyeldir. Punikik asidin yanı sıra lif, C ile B9 ve K vitaminleri ve potasyum içeriği narın çekirdeklerini yemek için iyi bir sebeptir. Bütün bu içeriklerinden dolayı nar, başta meme, prostat ve kolon olmak üzere çoğu kanserle ve inflamasyonla savaşır. Bu inflamasyonlara artritler ve bakteri enfeksiyonları da dahildir. Ayrıca narın kan basıncını düşürücü etkisi de vardır. Bir çalışmada hipertansiyon problemi olan insanlara günde 150 ml olacak şekilde iki hafta nar suyu verilmiş. İki hafta sonunda ise insanların kan basınçlarında anlamlı azalmalar saptanmış. Son olarak ise bir çalışmada 28 yaşlı insana günde 237 ml nar suyu tükettirilmiş ve sonunda insanların hafızalarının anlamlı şekilde geliştiği saptanmış. Yani nar suyu hafıza problemleri için iyi bir alternatiftir.
Nar tüketmenin herhangi bir yan etkisi yoktur. Sadece nar çekirdekleri iyi içeriklerinin yanında biraz da şeker içermektedir. Bu yüzden aşırı tüketilmemelidir. Yağından faydalanmak ama nar çekirdeğini tüketmemek için nar çekirdeği yağı ayrıca satılmaktadır. Doğal olduğuna güvenilirse tüketilebilir.